7 Nisan 2013 Pazar

''Emek Direniyor'' Emek'ler Yok Olmasın






İlk kuruluşunda iki yanında iki melek olan heykellerden almıştır ve ''melek sineması'' olarak tarihe geçmiştir.Yaldızlı tavanlarıyla Türkiye'nin ilk güzellik yarışması da burada yapılmıştır.Keza tiyatrolara,sinemalara da ev sahipliği yapmış tarih kokan bir anıt olacak tarzda mekandır.Öyle ki değişen sahipleriyle bile adeta bir çınar olmuştur.

Bu koca çınar öyle yalnız bırakıldı,öyle terk edildiki, bir başına ağlarken göz yaşlarını gizledi hep.Sesini duyan olmadı.Tavanlarındaki yaldızlar,kenarlarındaki meleklerden başka şahidi olmadı.2009 yılında restore edilecek bahanesiyle kapılarına kilit vurulduktan sonra iyice yalnızlığına terk edilen bu çınar için ölüm fermanı çok gecikmedi.Hergün önünden kıyısından köşesinden geçenlere sesini duyuramadı. Şehrin insanının bu kadar yoğunlaştığı,bunca kalabalıklar arasında durduğu yeriyle bürokrasinin kapitalizmin vahşileşen iştahını kabartmıştı bu çınar.

Sessizce durduğu yerde temellerine göz dikenlerin; 'korunmasının durumunda daha az para getireceği' demecide yalnızca onun ve ona sahiplenen bir kısım seveninin canını acıtmıştı.Buna bir 'dur' demenin,bu kıyımın ne denli tarihi yaralar açacağını duyurmak gerekirdi.

Ve sokak ! Bugün ülke sanatı için,emek için sokak dayanışması vardı. Titreyen elleriyle,kaşlarına düşen aklarıyla emeğin emektarlarıda oradaydı.Günün ilk saatlerinde yüzünü gösteren güneşte oradaydı.Sevgililer terk edildi bugün,sahnelere ara verildi.Şairler kalemlerini kağıtlarını ilk defa masalarının bir köşesine bıraktı bugün.Film şeritleri durdu örneğin.

Ve barikat ! Bunca güzellği birbirine katarak ardına aldığı güneşle koca çınarın önüne gelmek isteyenlerin karşısında kalkanlar,joplar,tomalar,gaz maskeli devletin kolluk güçleri.Nasıl olurdu bu ? Memleketinin tüm güzellikleri,değerleri kolkola girmişti , bu çınarın sahipsiz olmadığını duyacaktı sadece.Suç unsurları sadece sevgileri olan bu insanların önüne geçildi.Bir adım bir adım daha derken üzerimize doğrulan toma nozullarıyla sırıl sıklam olduk.Üçümüzü devirdi,hatta beşimizi,hatta on beşimizi.Hedef alanların hiç biri düşünemedi,su vurmakla,gaz sıkmakla bir sevgi seli yıkılabilirmiydi?


Peki emek !  Tüm yaşanananlara,bir tarihe daha şahitlik etti.Göz yaşları daha ağırlaştı.Yumruğunu sıktı ve göğe kaldırdı. ;
 ''EMEĞİ YIKAMAZSINIZ...''

Diren ey koca çınar.Sana ilk darbeyi vuracak iş makinalarına.Önünü kuşatan bürokrasi silahlarına.Sana sahip çıkmayıp göz ucuyla bakıp umursamayan insan yığıntılarına,Pera'nın asi ruhuyla diren...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder