3 Temmuz 2013 Çarşamba

Bekleyişlere Kapalı Kapılar



 Mesai bitiminden eve dönüş yaparken tepeden bir mavilik gözüme çarpıyor.Aslında o benim her akşam üzeri görüp rastladığım mavilikti.Marmara denizi...Ortasına demir atmış yük gemileri ve etrafındaki adalar o maviliği öyle kalabalık gösteriyorduki hiç dikkatimi çekmiyordu.Üstelik bu kaba şehrin buğulu nemli havasıda maviyi örtmekteydi.Fakat bugün bir farklıydı.Çünki demir atan gemi olmadığı gibi,mavi bugün daha bir belirgindi.Sanki güzelliğine koyu bir güzellik eklenmiş gibi..Bazı renkler sesler,yüzler ansızın beklenmedik bir anda çok farklı gözükür göze.İşte senelerdir göz göze geldiğim o mavilik bugün bana bir başka göz kırptı,sanki bir sonraki gördüklerim gibi.Sanırım bazı değişimlere hazırlıklı olmalıydım...

Yalnızdım.Ve mahallenin çocuklarının o haşin gürültüsüde yoktu.Karnım açtı.Yiyecek bir şeyin olmadığı aklıma geldi.Odadan odalara öylece yürüyordum.Bu yürüyüşler  de evde dağınık olan ne varsa toplamaya kalkışıyordum.Yerdeki ufacık kırıntı bile gözüme çarpıyordu.Bazen camdan yoldan geçenlere gözüm takılıyordu.Her geçene bir kulp takıp ona ait bir hikaye canlandırıyordum kendimce.Öyledir ya,herkes bir yere gitme telaşında ve sokakta yürürken sanki düşüncelerini de ardına saçıyordu herkes.Başı öne eğik ellerinde telefonlarıyla gülümseyerek ilerleyen insanları ayrı bir kefeye koyup önemsemiyordum.Gelen ve giden mesajlardaki içerikleri bilirmişcesine böyle düsünüyordum.Birden bir sesle irkildim.Sokağın başına her zaman keskin bir dönüşle haldır huldur giren çöp kamyonunun arsız gürültüsüydü bu.Derken sokağın diğer ucundan son ses kirli bir ağır şarkı ile araç girdi.Hemen perdeyi kapatıp odalardaki yürüyüşlerime döndüm.Hiç kimseyi beklememe rağmen sanki birazdan zili çalacakmış gibi kapıya gözüm takılıyordu.Karnımın açlğını unutmuş,kapının o ardından kimin gelmesini istediğimi düsünmeye başladım...

Bu bekleyiş tehlikeli bir bekleyişti.Sanki derinliklerimdeki kapıyla bu kapı birbirinin benzeriydi.Beklenmedik gelişlerin gidişlerin bıraktığı heyecanlar,sevinçler kederleri düsündüm.Birini gelsin isterken,bir başkasına o kapı ardında bırakarak bir son yazıyordum sanki.Yada birazdan herhangi bir seçim yapıp o herhangi beklediğime sımsıkı saracak, onu içeriye alacaktım.Binbir hayallerimin başucuna oturtup bitmek bilmez sohbetlerime katacak,hiç susmayarak,uyumayarak sabahlar edecektim.Evet ben birini bekliyordum. Birazdan gelecek onu karşılamak gibi en ufak heyecanı tadacaktım.Nasıl şaşırtmalıydım onu?Nasıl bir sürpiz seçmeliydim.? En sevdiği yemekleri sipariş etmelimiydim.Yada bugün çayı daha mı erken içmeliydik? Yorgun başlayan bir günün diğer yarısını nasıl süslemeliydik.? Dakikalarca kapıya baktım.Epey sorulara,cevaplar aradım.Kaygılandım.Elime telefonu alıp; -hadi nerede kaldın...'' demelimiydim acaba.Ansızın bastıran bir yağmurdan kaçar gibi iç dünyamın kapısından kaçıp kendime döndüm.Tehlikeli düşlere dalmıştım...

Odama geçtim.Açlığımı sert bir kahve ile bastırmaya karar verdim.Mutfak acemiğim ile kahveyi cezveden taşırdım.Dışarıdaki çocukların gürültüsü gelmeye başlamıştı.Sokak giderek daha kalabalıklaşıyordu.Gürültülerden penceremi kapattığım gibi,kimseyi görmemek için perdelerimi erken çektim.Yere damlattığım kahve damlalarını dizlerimi kırarak silmeye eğildim.Birden az önce dikildiğim kapının altıan gözüm takıldı.Kapının altından bir sıra karıncanın hunharca hücum ettiğini gördüm.O kalabalık sıra halindeki karıncaları bir süre seyrettim.Seyrederken iki elimi çenemin altına koyarak kendimle konustum, ., - ''işte böyle olmalı beklediğim.Hiç beklemeden ansızın haber vermeksizin küstahca bir gelişi olmalı.O öyle bir geliş yapmalı ki,ben sadece onu hiç birşey söylemeden izlemeliydim.Bir bacam olmalıydı dumanı tüten.Benden önce habersiz gelip o bacayı tüttürerek beni şaşırtmalıydı.Kim acaba diyerek heyecanla koşmalıydım...''


Erken bir yaz akşamı üstü her zaman ki eve dönüşlerimden biriydi bugün.Penceremden yarım süzülen güneşin son demleri odamın duvarıa vuruyordu.Oysa bana bu yansımanın kızıllaşan nadideliği gerekliydi.Öyleki ellerime kollarıma yüzüme yansırken benide bu saf halimle koyulaştırmalıydı.Birden gri bir bulut güneşin önünü kesti.Ev duvarlar birden kapalı bir koyuluğa büründü.Perdeleri çektim.Dış kapının kilidini ikinci kitleyişle sağlamlaştırdım.Ven ben halen o kapının içerisindeyim.Kimsenin gelmeyeceğini bilerek daha sıkı kapattım kapıları.Tıpkı hayallerim gibi,sırlarım gibi....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder