3 Nisan 2013 Çarşamba

Kabuk Kırılır Blog Doğar // Nisan'da Başlar İnsan




Rutin işleyen bir Nisan akşamı.Sanki her yılın Nisan'ı bir öncekinin tekrarı gibi.Öyle ya; hayat başa saran bir film şeridi.Ve biz bu şeridin uzaktan tutulupta bakılıp zor seçilen başrollerindeyiz.Bakıpta anlam arayana,burun kıvırana pekte güzel gözükmeyiz.

Dediğim gibi her hangi bir Nisan.Akşamlarını kendimizce dolu dizgin işleyelim diye çeşitli planlar,programlar vs.Günler öncesinden yan cebime koyduğum tiyatro biletlerimin verdiği öz güvenle evin yolunu tutuyorum.Sırtımdan indirdiğim sırt çantamı bir okul çocuğu gibi fırlatıp sahneye doğru yol alacağım.Tabi öncesinde uzun zamandır özlediğim martı sesleriyle deniz kokusunu içime çekip,geçen vapurların seyrinde çay yudumlamakta bu planın baş sebebi.Bir kaç gündür güneş gülen yüzünü başımızdan eksik etmedi.Bu da daha bir heves dürtüsüydü.Mesainin son anlarında iş ile ilgili laf hengamelerinin gereksiz gürültüsü arasından bir an önce sıyrılma telaşındayım.  

Araca geçip hareket etmemizle,sabahtır üstümüze yığılan gri bulut kümesi damlacıklarla başlattığı yağmur ile önce yollarımı bir güzel ıslattı.Sanki bu ıslanış ruhumun bir saçak altına kaçmasına neden oldu.Yol gittikçe ıslaklığı göl haline çevirdi.Dolayısıyla o hayalini ettiğim martı sesleri bir anda içimde susuverdi.

Bu kasvetli havanın ardından planların altüst olmasının,geçmeyen zamanın,daralan ruhuma negatif yükünü sindirebilmenin yeni bir hesabına kapıldım.Hergün farklı bir yıkıntılar,koşuşturmalar,telaşlar ayrı bir sayfa aralıyordu zihnimde.Hoyratça ardımızda bırakıyorduk yaşanmışıkları.Ve aylardan Nisan'dı.Bir dönüm noktası.Sınırlı karekterlere sığdırılan cümleler yetmiyordu mesela.Yahut hedeften sapıp hepsi güme gidiyordu çoğu zaman.Bazen dönüp ardına bakmalı insan.Geride bıraktığı sevinçlerin yok olduğunu,aslında koca bir iz bırakan yaşanmışlıkların çığ gibi seni takip ettiğini görüp bilmeli.

İşte tam da bu noktada,ardından koşuşan şu hırçın kırıklıklara bir istasyon gerekti.Orada bırakıp dinlenmeliydi.Yarınlara yeni bir sayfa aralamalıyı.Daha bilenerek uyanmalıydı günlere.Bu vesileyle blog üstümüzün ilk adımını atmış oldum.İnsanın yolunu gözleyecek bir beklediği olnayabilir.Lakin illaki bir kıyı kenarına dikildiğinde sakin ve sessizce ilerleyen gemilere dalar.Ve o gemi ilerledikçe ruhun derinliklerinde ki hayelleri aparır.Sonrası zaten beklenti.Şimdi diyorum ki ; 'o gemi gelecek' ...Gelmedikçe beklemeye,bekledikçe karalamaya devam edeceğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder