4 Nisan 2013 Perşembe
Karşı Kıyının Sevgilileri....
Bazen durup bakarız,bazen imreniriz.Kimi zaman sarılışlarına,kimi zaman kavgalarına dahi şahitlik ederiz.Sanırlarki tüm umman onların.Yer gök,tüm şehir.Oysa farkındalarmıdır ardındaki bakışların,fikirlerin...
Herkes gitmiştir,çok şey eskimiştir.Bir zamanlar kulağından düşmeyen telefonun epeydir çalmıyordur.Cepte dolaşan bir aksesuardan ötedir.Günlerden tatildir.Yapılacak ne bir iş,yetişmeye çalıştığın ne bir davet.Amaçsızca,hiç hesaba katmadan,o bildik ruh halleriyle atarız kendimizi şehrin ortasına.Sıkı bir eleştirmen gibi gördüklerini kendi içinde yorumlayıp meşguliyet yaratmak keyif verici gelir herzaman...
Aslında yola çıkışla başlar ve gelişir herşey.Çoğu zaman ulaşım araçlarında başı önüne eğik,avuç içinde akıllı telefonunu kurcalayanlara,kulaklığıyla gözlerini kapatıp yaslananlara sık rastlarız.Aslında bir yığın insanın bu halleri çokta üstünde durulacak birşey değildir.Çünki,yığıntıları ne kadar deşersek deşelim altında bildik manzarayı görürüz hep.
Gürültüsü bol İstanbul'un bir zamanlar sessiz olan sahil kesimleri mangalcılar nedeniyle talan edilsede,boğazın beni çeken bir ihtişamı olmuştur hep.Neyle karşılaştığımı bildiğimden katlana katlana usulca,pekte gözükmeyen bir köşesine çökerim.Gemilerin geçişlerini,denizin asil akışını izlemek bile yeterlidir çok zaman...
Bazen sevgililer takılır göze.Lakin bu kategoriyide ayırmalı.Şöyle uzaktan baktın mı 'işte bunlar gerçek sevgili' diye nitelendirme yapma tespitim çok ağır basar.Çünki nesil atlayışları arasına sıkışmış bizler bu tespiti çok doğru yaparız.Günümüz sevgililerin sadece 'var olsun' mantığıyla yan cepte taşındığını var sayarsak,bir göz süzgecimizin olması gerektiğinide anlarız.Bir çoğunun yer bildirme telaşıyla markalaşmış restoranlarda olduğu bir gerçek.Sevgi ve sevgili anlayışımız bir mekana sığmayacak kadar büyükse bizler zaten kendimizi buralara kodeslemeyiz.Bir kahve içmeyi,bir film izlemeyi,yada birlikte gidilen bir konseri yanınızda sadece sevgilinizle değil,çevrenizdeki yüzlerce insanla paylaşırısınız.Dolayısıyla bu ambiyans sadece bedeniniz doyurur,ruhunuzu değil.Oysa birlikte göğe bakmanın,birlikte aynı adımları atmanın,omuzların birbirine deymesinin farkındaki getiri ruha hitap eder...
Hiç farkettirmeden izlemeye koyulurum.Öyleki sanki tüm dünya o an onlar için durmuş.Geride sürüp giden hayatın varolduğunu unutup gitmişcesine sımsıkılar.İstanbul'un orta yeri sinema ve onlar sadece iki kişilik seyirci.Hiç bir hayat kurma hesaplarına girmeden öylece doyasıya sevgi bulutlarında karşı kıyının sevgilileri.Bana da zaman zaman iki elimi çeneme koyup izlemek,izleyip böyle üzerilerine birşeyler karalamak düşer.Siz hep varolun ''karşı kıyının sevgilileri...''
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder