Ağlama arkadaş,ağlama aşk için.Bugünler geri gelmez gider gençliğin...
Acı çekene,kırgın yüreklere,düşkünlere nasihat vermeyi çok seven bir yapıdadır insanoğlu.Tamamıyla iyi niyetlede olsa,empati kurmak adına yoksunluk çeken insanoğlunun verdiği nasihatların,sadece kendini rahatlattığı gerçeğinide dingin hali bilir.Nasihat verdikçe negatif yükünü atar.Belkide bu karşısındakinin korkularını lav etmek adına gelişen istem dışı ruhsal bir tepki.Mevlana'nın aşk üzerine yönetilen suallere 'ben ol ki bilesin' yanıtında da belirttiği üzere,kimse benzer bir yara taşımadan,taşısa da ölçüsünü dozunu görüp bilmeden karşısındakini yadırgamamalı.Herkes nasihat verebilir ama herkes iyi bir dinleyici olamaz.
Yıl 1999.Bir parça dile dolanmış,hafif hafif mırıldanıyoruz.Tabi teknolojiyi o zaman cepte taşımıyoruz açıp bakasın dinleyesin.Nerede buluruz acaba diyerekten kaset satarları gezip durduk.Raflarda bel altı popun tavan yaptığı anlar olması munasebetiyle hepsinden olumsuz yanıt aldık.Fakat birgün tesadüfen Kadıköy'ün ara sokaklarında bir dükkan görülür,üzüm salkımı kaplamış kepenkleri arasında eskiyi andıran otantik görünüşüyle dikkatimi çeker.İçeriyi daldığımda uzun kıvır saçları öne dökülmüş elinde romanına gömülen adamla göz göze gelirim.Ve ben o an soracağım bu şarkının adını unuturum.Sözlerden aklıma kalan; ' arkadaşlı birşeydi...' usta derim.O da 'he dur' der.
Romanını tezgaha bırakıp parmağını şıklatarak ve de tek ayağı ile tempo tutarak başlar; 'boşver boşver arkadaş başka bulursun bütün kalbin sevinçle neşeyle dolsun en kötü günlerimiz hep böyle olsun,mutluluklar bizimle elem yok olsun''...diyerekten sırtını dönerek rafın tepesinden indirdiği İlhan İrem albümlerinin bir çoğunu önüme seriverir.Dolaştığım 17 müzik market arasında sadece o dükkanda bulmanın sevincini yaşarken,dükkandaki adam müzik çalara bu şarkıyı koyar ve o sokak yankılınır İlhan İrem'le...
Şimdi o mekanın kepenkleri kaldırılıp börekçi-pideci tarifeleriyle dolsada önünden geçtikçe o günü yad eder dururum.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder